ÖZET
Apandiks yerleşimli hiperplastik polipler kolorektal olanlara morfolojik açıdan benzerler, ancak nadir olarak görülmektedir. Bu olgu sunumunda 3 gündür olan karın ağrısı, bulantı, kusma, iştahsızlık şikayetleri ile merkezimize başvuran 62 yaşındaki kadın hastaya, fizik muayenesinde batında hassasiyet, sağ alt kadranda, rebound ve defans bulguları olması nedeniyle akut batın tanısıyla acil cerrahi uygulandı; yapılan eksplorasyonda akut apandisit hali saptandı ve apendektomi uygulandı. Patolojik inceleme sonucunda apandikste hiperplastik polip olduğu saptandı. Apandiksteki hiperplastik poliplerin kalın barsaktaki adenokarsinomlarla birliktelikleri açısından hastaya tüm kolonoskopik inceleme yapıldı.
Giriş
Apandiksin serrated adenomları kolon ve rektumun serrated adenomlarına göre daha agresif seyirli kabul edilmektedir.1,2 Histolojik olarak serrated polipler üç alt gruba ayrılır; hiperplastik polip, sesil serrated adenoma, traditional serrated adenoma.1,2 Apandiksin hiperplastik polipleri nadiren görülürler ve morfolojik kolondaki hiperplastik poliplere benzerler.3 Apandiks hiperplastik polipleri nadir olarak görülmektedir.1,2,3 Bu olgunun patolojik değerlendirmesinde akut apandisit, hiperplastik polip ile uyumlu görünüm olarak raporlanmıştır (Resim 1, 2). Apandiks hiperplastik polipleri akut apandisit ile birlikte olabildikleri gibi sıklıkla insidental olarak görülmektedir.3 Kalın barsakta adenokarsinomlar ile birlikte olabilmeleri ve apendektomide mukozal hiperplazi bulgusunun olması kolorektal neoplazilerin dışlanması için ileri tetkikleri gerekli kılar.3
Olgu Sunumu
Altmış iki yaşında kadın olan hasta üç gün önce başlayan karın ağrısı ve kusma şikayeti ile acil servise başvurdu. Yapılan fizik muayenesinde vital bulguları stabil, batında bilateral alt kadranlarda hassasiyet ve sağ alt kadranda, rebound ve defans; akut batın bulguları saptandı. Preoperatif yapılan batın ultrason incelemesinde apandiks 8 mm çapta, duvarı kalın ve ekojen, çok az komprese edilebilmekteydi. Uç kısmında duvarda incelme ve duvar devamsızlığı izlendi. Çevre yağlı doku oldukça kirli ve ekojen görünümde, sağ periçekal alanda ve pelviste minimal orta derecede anekoik serbest mayi mevcuttu. Bulgular perfore akut apandisit ile uyumlu olarak raporlanması üzerine, opere edildi. Operasyonda eksplorasyon bulguları da akut apandisit tanısı ile uyumlu idi ve apendektomi uygulandı. Postop takipleri stabil olan hastanın oral alımı sorunsuzca sağlandı, yarada problem olmadı ve postop 2. günde taburcu edildi. Cerrahi spesmenin makroskobik incelemesinde üzerinde bir miktar periapendiküler, nekrotik görünümlü yağ dokusu bulunan, 4 cm uzunluğunda 0,6-0,9 cm çapında apendektomi materyali izlenmiş olup, materyal oblitere görünümde, lümeni fekaloid içerikle tıkalı olup, histopatolojik incelemede akut apandisit ile uyumlu görünüm ve hiperplastik polip olarak raporlandı (Resim 1, 2). Kolonda senkron adenokarsinom olasılığını ekarte etmek için postoperatif birinci ayda yapılan kolonoskopik incelemede kolonda polip saptanmadı.
Tartışma
Apandiksin hiperplastik poliplerine sıklıkla insidental olarak rastlanırken, bazen de bizim olgumuzda olduğu gibi akut apandisit kliniği ile karşımıza çıkabilir.
Apandiks hiperplastik poliplerinin kalın barsaktaki adenokarsinomalar ile birliktelikleri önemli olup apendektomi spesmenleri mutlaka histopatolojik olarak araştırılmalıdır. Apandiks malignensileri çok nadirdir. Apendektomi spesmenlerinin %0,5 ve %1,4’ünde primer apandiks kanseri tanısı konulur. Tümörlerin preoperatif dönemde şüphelenilmesi çok enderdir. Apandiks kanserleri içerisinde karsinoid en sık görülenidir ve apandiksin primer lezyonlarının %50’sini meydana getirir. Çok ender olmakla birlikte apandikste granüler hücreli tümör, paraganglioma, nöroma ve nörofibroma görülebilir. Malign lenfoma apandiksi tutabilir ayrıca gastrointestinal sistem, meme ve kadın genital organları kökenli metastazlar bildirilmiştir. Yakın zamanda yapılan bir incelemede apendektomi materyallerinin histopatoljik incelemesinde insidental malign tümör sıklığı %0,3 olarak bildirilmiştir. Bu nedenle apendektomide çıkan materyale mutlaka histopatolojik inceleme yapılmalıdır.4,5,6
Hastalara postoperatif dönemde kontrol muayeneye patoloji raporları ile birlikte gelmeleri ve rapor hakkında doktorlarından mutlaka bilgi almaları gerektiği önemle hatırlatılmalıdır. Olası bir apandiks tümörü tanısını alan olgular başlı başına özellikli yaklaşım ve tedavi gerektirmekle birlikte, apandiks yerleşimli hiperplastik polip tanısı da kalın barsaktaki senkron polip ve adenokarsinomları dışlamak için ilerleri tetkik endikasyonu koydurtur.
Etik
Hasta Onayı: Çalışmamıza dahil edilen hastadan bilgilendirilmiş onam formu alınmıştır.
Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu ve editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir.
Yazarlık Katkıları
Cerrahi ve Medikal Uygulama: B.T., İ.A.T., A.K.P., Konsept: B.T., İ.A.T., A.K.P., Dizayn: B.T., İ.A.T., A.K.P., Veri Toplama veya İşleme: B.T., İ.A.T., Analiz veya Yorumlama: B.T., İ.A.T., A.K.P., Literatür Arama: B.T., İ.A.T., Yazan: B.T.
Çıkar Çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemiştir.
Finansal Destek: Çalışmamız için hiçbir kurum ya da kişiden finansal destek alınmamıştır.