ÖZET
AMAÇ:
Anorektal yaralanmaları nispeten seyrek görmekteyiz; dolayısıyla tedavilerinde, bilhassa ekstraperitoneal yaralanmalarda uygun tedavi yaklaşımları konusunda uzlaşma mevcut değildir.Uygun tedavi arayışlarına katkı amacıyla bu çalışmayı planladık.
YÖNTEMLER:
Hastanemizde son beş yılda tedavisi gerçekleştirilen 24 olguyu retrospektif olarak inceledik. Araştırmamızda yaş, cinsiyet, yaralanma şekli, ek organ yaralanması mevcudiyeti, uygulanan tedavi yaklaşımları, yaralanmadan tedavi başlangıcına dek geçen süre ele aldığımız parametrelerdi. Hastalar İnjury Severity Score (ISS) ve Rektal Yaralanma Skoru ile değerlendirildi. İstatistiksel analizde p< 0,05 önemli kabul edildi.
BULGULAR:
Yaralanma şekli 19(%79,1) olguda ateşli silah yaralanması, 5(20,8% ) olguda ise künt travma idi. Yaralanma şekli ile morbidite gelişimi arasında istatistiksel anlamlılık saptanmadı. 13(%54,1) olgu İP (İntraperitoneal) yaralanmalı,11(%45,8) olgu EP (Ekstraperitoneal) yaralanmalı idi. Hastalar yaralanma lokalizasyonuna göre değerlendirildiğinde morbidite gelişiminde anlamlı bir sonuç saptanmadı. İnce barsak yaralanması 6(% 25) olguda, mesane yaralanması 5(% 20,8) olguda ve pelvik fraktür 2(%8,3) olguda olmak üzere en sık saptanan ek organ yaralanmaları idi. Rektum yaralanmalı olgularda ek organ yaralanması varlığının morbidite gelişimi açısından istatistiksel bir anlamı saptanmamıştır. Hastalarımıza kolostomili ve kolostomisiz tedavi yöntemleri uyguladık. 19 (%79,1) olguya kolostomi, 3(%12,5) olguya primer tamir, 2(%8,3) EP rektum yaralanmalı grade 2 hastamıza da medikal tedavi uyguladık. Uygulanan tedavi yöntemi ile morbidite gelişimi arasında anlamlı bir istatistiksel değer bulunmamıştır. Hastaların hastanede yatış süreleri, İSS >25 olanlarda istatistiksel olarak yüksek bulundu. Hastaların yaralanma anından tedavi edildiği döneme kadar geçen sürenin ve İSS>25 olan olgularda morbidite gelişim insidansı ki-kare testine göre değerlendirildi, anlamlı bir fark bulunamamıştır.
SONUÇ:
Rektum yaralanması olan hastalarımızda tedavi yaklaşımlarının morbidite ve mortaliteye etkisinin belirlemek amacıyla yaptığımız çalışmada seçilmiş hastalarda (süre, yaş, yandaş hastalık vs) kolostomili veya kolostomisiz tedavinin morbidite ve mortalite üzerinde etkin olmadığını saptadık. Bu nedenle uygun vakalarda kolostomisiz yaklaşımların denenmesinde fayda görmekteyiz. Hatta bu bağlamda EP yaralanmalı seçilmiş olgularda medikal yaklaşımında mümkün olabileceği kanısındayız.