ÖZET
Amaç:
Üst rektum kanserinin tedavisinde neoadjuvan tedavinin gerekli olup olmadığının belirlenmesinde standartlaştırılmış mesafe eşikleri sıklıkla kullanılır. Rektal uzunluk hastadan hastaya değişiklik gösterdiğinden bu yöntem yanlış sonuçlar verebilir. Bu makale, hastalarda bu yapının yüksekliğindeki doğal varyasyon aralığını ve konumunu karakterize etmede standart ölçüm eşiklerinin uygun olup olmadığını belirlemektedir.
Yöntem:
Ameliyat öncesi rektum kanseri evrelemesi için manyetik rezonans görüntüleme yapılan 2015’ten 2019’a kadar ki hastaların retrospektif tablo incelemesi hazırlanmıştır. Anal sınırdan anterior peritoneal refleksiyona (APR) ve sigmoid take-off’a (ST) kadar ölçüm yapıldı. Cinsiyetler arasındaki farklılıklar karşılaştırılmış ve boy, kilo, yaş ve vücut kitle indeksi ile mesafe ölçüm korelasyonları araştırılmıştır.
Bulgular:
APR’nin ortalama toplam yüksekliği anal sınırdan itibaren 11,9±2,0 cm idi. Cinsiyetler karşılaştırıldığında bu ölçüm erkeklerde 12,3±2,1 cm, kadınlarda 11,3±1,5 cm idi (p=0,003). Genel olarak, APR yüksekliğinin 75., 90. ve 95. yüzdelikleri sırasıyla 13,2 cm, 14,5 cm ve 15,5 cm idi. Anal sınırdan ST’ye kadar olan ortalama rektumun yüksekliği erkeklerde ve kadınlarda sırasıyla 19,3±2,4 cm ve 14,3±2,1 cm idi. Hiçbir antropometrik ölçüm APR yüksekliği ile güçlü bir korelasyona sahip değildi.
Sonuç:
Erkekler kadınlara göre daha yüksek APR ve ST’ye sahiptir. Bu fark, anal kanal uzunluğundaki cinsiyetler arasındaki farka benzemektedir. Halihazırda kullanılan standartlaştırılmış rektal uzunluk eşikleri, peritoneal refleksiyonun üzerinde yer alan tümörleri yanlışlıkla rektal kanser olarak kategorize edebilir.