ÖZET
Sonuç:
Kilolu, yüksek vücut kitle indeksine sahip olan ve esmer bireyler SPS gelişimine daha yatkın olabilir. Biz bu bireylerin hastalık gelişimini önlemek için uygulanabilecek koruyucu yaklaşımlardan fayda görebileceğini düşünüyoruz.
Bulgular:
Çalışma grubunda primer SPS’li toplam 86 hasta yer aldı. Gruplar arasında yaş, boy ve kalça çevresi açısından istatistiksel farklılık saptanmadı. İntergluteal sulkus ortalama derinliği çalışma grubunda anlamlı olarak fazlaydı (kontrol grubundaki 4.5±0.8 cm’ye karşılık 5.2±0.8, p<0.001). Çalışma grubundaki hastalar kontrol grubundakilere göre daha kilolu (74±0.9 ve 71.1±1.0 kg, p=0.04) ve daha yüksek ortalama vücut kitle indeksine sahip idi (24.5±0.3 ve 23.6±0.3, p=0.027). Çalışma grubunda esmer ten rengine sahip bireylerin oranı daha fazla idi.
Yöntem:
Cerrahi polikliniğine üç aylık süre içinde başvuran ve primer SPS tanısı alan ardışık erkek hastalar çalışma grubunu oluşturdu. Başka nedenlerle aynı dönemde polikliniğe başvuran ve SPS bulunmayan ardışık 76 erkek hasta kontrol grubunu oluşturdu. Her hasta için yaş ve cilt rengi kaydedildi. Boy, kilo, intergluteal sulkus derinliği ile kalça çevresi ölçüldü ve vücut kitle indeksi hesaplandı. İki grubun verileri Student’s t ve Ki-kare testleri kullanılarak karşılaştırıldı. Sonuçlar cilt rengi hariç Ortalama±Standart Hata olarak sunuldu.
Amaç:
sakrokoksigeal pilonidal sinüs (SPS) genç erkekler ve özellikle genç askerler arasında toplumun geri kalanından daha yüksek insidansa sahiptir. Bu çalışmanın amacı hastalığın görülme olasılığı diğerlerinden daha yüksek olan bireyleri tespit etmeye yarayabilecek göstergeleri araştırmaktır.