ÖZET
Amaç:
Retrorektal boşluğun tümörleri çok nadirdir ve bu tümörlerin kompleks anatomileri, kökenleri ve tedavide kullanılan cerrahi teknikler gibi klinik özellikleri henüz açıklığa kavuşturulmamıştır. Cerrahiye yönelik birkaç yaklaşım tanımlanmasına rağmen, hangi yaklaşımın daha iyi sonuçlar sağladığı sorusu halen gündemdedir.
Yöntem:
İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda retrorektal tümörlerin cerrahi eksizyonu yapılan toplam 29 hasta retrospektif olarak incelendi. Hastaların tüm özellikleri tıbbi dosyalarından değerlendirildi ve hastalar telefonla çalışma hakkında bilgilendirildi.
Bulgular:
Yirmi dokuz hastanın 4’ü erkek, 25’i kadın; yaş ortalaması 44,07±16,15, ortalama takip süresi 7,5±4,4 idi. Yirmi hasta posterior (perineal), 7’si anterior (transabdominal) ve 2’si kombine (abdominoperineal) yaklaşımla opere edildi. Takip süresi boyunca 3 ölüm ve 6 tümör nüksü saptandı. Hastanede kalış süresi kombine yaklaşımla opere edilen hastalarda anlamlı derecede yüksekti. Koksektomi yapılan 11 hastanın birinde nüks izlenirken, diğer 5 nüks olgusu koksektomi yapılmayan kişilerdendi.
Sonuç:
Retrorektal tümörlere en avantajlı cerrahi yaklaşım hala belirsizliğini korumaktadır. Sonuç olarak, çeşitli faktörlerin (rezeksiyon başarısı, koksektomi, tümör özellikleri ve tipi) sonuçları etkilediği düşünülmektedir. Her faktörün retrorektal tümörlerin cerrahi sonuçlarındaki rolünü belirlemek için daha ileri çalışmalar ve sistematik derleme çalışmaları gerekli olabilir.