ÖZET
Amaç:
Rektal kanser tüm dünyada kansere bağlı ölümlerin önemli bir nedenidir (1-2). Günümüzde gelişen tarama programları ile birlikte rektal kanserlere daha erken tanı konulabilse de tanı anında hastaların %18’i lokal ileri evrededir (3). Total mezorektal eksizyon ve onkolojik tedavilerdeki gelişmelere rağmen rektum kanserli hastalarada lokorejyonel rekurrens oranları %6-10 arasında değişmektedir (4-5).
Yöntem:
Kliniğimizde Ocak 2015-Aralık 2019 tarihleri arasında nüks rektum kanseri nedeniyle pelvik ekzantrasyon yapılan hastaların verileri retrospektif olarak inceledi.
Bulgular:
Patoloji raporları incelendiğinde hastaların 10’unda (%58,8) lenfovasküler invazyon, 10’unda (%58,8) perinöral invazyon vardı. lenfovasküler invazyon ve perinöral invazyon olan hastaların istatistiksel olarak kötü sağkalım gösterdikleri saptanmıştır (p=0,038/0,022). Hastaların 2’sinde cerrahi sınır pozitif gelmiş olup, 2’si de radyal sınır pozitifliğiydi. Cerrahi sınır pozitifliği ile prognoz arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0,05). Metastatik lenf nodu sayısı ortalama 4,0 (0-12), toplam lenf nodu sayısı ortalama 12,35 (2-27) olarak bulunmuştur. Lenf nodu metastazı olan hastalarda sağkalım açısından istatistiksel olarak fark bulunmamıştır (p=0,079). Hastaların 7’si (%41,1) operasyon öncesi sistemik tedavi almıştır. Sistemik tedavi alan hastaların daha iyi sağkalım gösterdiği istatistiksel olarak saptanmıştır (p=0,045).
Sonuç:
Nüks rektum kanserinde pelvik ekzantrasyon ve neoadjuvan tedavinin sağ kalımı artırdığı lokal nüksü azalttığı gözlenmiştir.