ÖZET
Rektum kanserinde cerrahiye yardımcı bir tedavi modalitesi olarak radyoterapi (RT) son 30 yıldır yoğun olarak uygulanmaktadır ve lokal tekrarlamayı azaltmadaki etkisi gösterilmiştir. Ameliyat öncesi RT’nin ameliyat sonrası RT’ye göre ışını hipoksik bir bölgeye vermemek, ince bağırsakları ışınlama bölgesinin dışında tutmak, ameliyat sırasındaki olası tümör ekimin azaltmak, hasta uyumunu arttırmak, ışın verilen bölge rezeke edileceği için toksisiteyi azaltmak gibi teorik avantajları vardır. Nitekim lokal tekrarlama ve toksisite açılarından üstünlüğü de ortaya konulmuştur. Ameliyat öncesi kemoterapiyle beraber uygulanan uzun süreli RT (5 hafta toplam 45-54 Gy, 1. ve 5. haftalarda kemoterapi) ve kısa süreli RT (5 gün toplam 25 Gy) şu anda kabul edilen protokollerdir. Total mezorektal eksizyon öncesi ve sonrası dönemlerde yapılan İsveç, Hollanda ve MRC CR07 çalışmalarıyla kısa dönem RT’nin lokal tekrarlama açısından avantajlı oldukları gösterilmiştir. Alman çalışması ile uzun süreli kemoradyoterapinin (KRT) lokal tekrarlamayı azaltmanın yanı sıra sfinkter koruma oranını da arttırdığı gösterilmiştir. İki yöntemi kıyaslayan çalışmaların gücü kısıtlıdır ve genelde benzer sonuçlar ortaya koymuştur. Ancak uzun dönem uygulamanın tam cevap olasılığını ve toksisiteyi arttırdığı kabul edilmektedir. Sonuç olarak, güncel bilgiler rektum kanserli bir hastada RT’nin tedavi sırası içerisinde yer alması isteniyorsa, bu ameliyat sonrası değil mutlaka öncesi verilmesi gerekir. Tartışılması ve araştırılması gereken bazı sorunlar olsa da, orta veya distal rektuma lokalize T3-4 veya nod pozitif kanserli hastalarda bu iki RT seçeneğinden birisinin seçilmesi kabul edilebilir toksisite oranlarıyla beraber lokal tekrarlama ve sfinkter koruma açılarından bir avantaj getirebilir.