ÖZET

Giriş:

Kolorektal cerrahi sonrası görülen iskemik kolit ender ve ciddi klinik komplikasyonlardır. Pnömoperitoneum postoperatif iskemik kolit olguları için suçlanmaktadır. Son günlerde laparoskopik tekniklerin tercih edilmeye başlanması ile birlikte bu komplikasyon daha sık karşımıza çıkmaya başlamıştır.

Olgu sunumu:

Bu olguda laparoskopik rektal cerrahi uyguladığımız 62 yaşında erkek bir hastanın postoperative dönemdeki anastomoz proksimalindeki iskemi kliniğine yaklaşımımızı takdim etmekteyiz. Genellikle bu tür olgularda klinik senaryo proksimal kolonun nekrozu ve reoperasyonlarla devam etmektedir. Biz ise postoperative karşılaştığımız kolonik iskemide reoperasyon yerine klinik takip ve konservatif yaklaşımı tercih ettik.

Tartışma:

Kolon iskemisi geri dönüşümlü kolopati ve geçici kolit tablosundan gangrenöz ve fulminant kolite kadar değişebilinen klinik ve patolojik olgular bütünüdür. Bu olguda üst rectum cerrahisi için IMA’nın (İnferior mezenterik arter) yüksek ligasyonu ve yüksek basınçlı pnömoperitoneum veya mezenterik arterin aşırı gerilmesi anastomoz proksimalinde iskemik koliti tetiklemiş olabilir. Anastomoz kaçağını ve peritoniti dışlamak bizi tedavi için konservatif yöntemi tercih etmekte cesaretlendirmiştir.

Sonuç:

Kolorektal cerrahi sonrası görülen kolonik iskemi ve olası klinik durumlar halen net olarak aydınlatılmış değildir. Bu nedenle postoperative akut abdominal ağırılar hızlı bir şekilde değerlendirilmelidir ve iskemik kolit her zaman ayırıcı tanıda akıllarda tutulmalıdır. Eğer anastomoz kaçağı yoksa ve peritonit dışlanabildiyse segemental kolonik iskemi cerrahi yapılmadan da tedavi edilebilir.