ÖZET
GİRİŞ ve AMAÇ:
Perianal fistül cerrahisi sonrası en ciddi komplikasyonlar nüks ve/veya inkontinens gelişmesidir. Hastanemizde nüks perianal fistül nedeniyle ameliyat ettiğimiz olguların analizi ile ameliyat yönteminin nüks ve inkontinens üzerine etkisini araştırmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER:
Ocak 2012-Mayıs 2014 tarihinde perianal fistül nedeniyle ameliyat ettiğimiz 90 hasta dosya ve bilgisayar kayıtlarından tespit edilerek muayene için hastaneye çağrıldı. Demografik özellikler, geçirilmiş cerrahi müdahaleler, ek hastalıklar, nüks oranları, ameliyat öncesi ve sonrası Wexner inkontinens skoru farkı (WISF) kaydedildi.
BULGULAR:
Hastaların 68' i (%76) erkek, 22'' si (%24) kadın, yaş ortalaması 43.9 (min 18-maks 81) idi. 33 ü basit (%36.7), 57 si (%53.3) komplike fistülden oluşmaktaydı. Hastaların 30’una fistül traktının intersfinkterik alanda bağlanması (LIFT), 19’una seton, 8’ine core out fistülektomi (COF), 33’üne de fistülotomi yöntemleri uygulanmıştı. İzlem süresi ortalaması ise 11,4 (3-32) aydı. Fistülotomi grubunda 1 (%3), COF grubunda 1 (%12.5), seton grubunda 4 (%21.1), LIFT uygulanan grupta 8 (26.7) hastaya daha önce anal fistül cerrahisi uygulanmış, nüks olarak gelmişlerdi. Kliniğimizde ameliyat edildikten sonra nüks eden hasta sayısı 19 (%21.1) idi. LIFT grubunda 3 (%10), fistülotomi hastalarında 5 (%15.2), COF grubunda 6 (%75) ve seton grubunda 5 (%26.3) hastada nüks saptandı. COF grubunda nüks oranı LIFT grubundan daha fazla idi (p=0.001). LIFT ile seton ve fistülotomi grupları arasında nüks açısından fark bulunmadı (p=0.233, p=0.714). WISF bakıldığında fistülotomi grubu ile LIFT grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,083). LIFT grubunda seton ve COF grubuna nazaran WISF farkı anlamlı düzeyde düşük idi (p<0.001, p=0.023).
TARTIŞMA ve SONUÇ:
Kompleks fistüllerde; klasik cerrahi metodlara göre sfinkter koruyucu bir yöntem olan LIFT’ın inkontinens oranının anlamlı olarak daha iyi, başarı oranının yüksek olduğu görüldü.