ÖZET
AMAÇ:
Kolonoskopi, kolorektal sisteme yönelik tanısal ve tedavi amaçlı yaygın olarak kullanılmakla birlikte ciddi morbidite ve mortaliteye yol açabilmektedir. Bu çalışmada kolonoskopik incelemeye bağlı iatrojenik kolon perforasyonu gelişen hastaların tanı, tedavi ve takip sonuçları incelendi.
YÖNTEMLER:
Ocak 1998-Mart 2008 tarihleri arasında endoskopi ünitemizde kolonoskopik incelemelere bağlı iatrojenik perforasyon gelişen hastalar retrospektif değerlendirildi. Hastaların demografik özellikleri, endoskopi bulguları, kolon perforasyonlarının tanı ve ameliyata alınma zamanı ile uygulanan tedavi ve takip sonuçları incelendi.
BULGULAR:
Toplam 8 hastada iatrojenik kolon perforasyonu gelişti. Hastaların cinsiyet dağılımı eşit, yaş ortalaması 61 (43-87 yaş) idi. Yedi hastada kolonoskopik, 1 hastada sigmoidoskopik inceleme esnasında perforasyon gelişti. Girişimsel ve tanısal endoskopi sırasında gelişen perforasyonların sayısı eşit bulundu. Tüm perforasyonlar sol kolonda lokalize idi (6 hastada sigmoid, 1 hastada rekto-sigmoid, 1 hastada inen kolon). Ameliyata alınma zamanı ortalama 18 saat (2-48 saat) bulundu. Dört hasta endoskopi sonrası ilk 12 saatte (erken laparotomi), 4 hasta 12 saatten sonra (geç laparotomi) ameliyat edildi. Dört hastada Hartmann prosedürü, 3 hastada primer kolorafi ve 1 hastada sigmoid lup kolostomi uygulandı. İki hastada minör komplikasyon gelişti, 3 hasta erken postoperatif dönemde kaybedildi.
SONUÇ:
Kolonoskopiye bağlı iatrojenik perforasyon oranları düşük olmakla birlikte, geliştiğinde ciddi morbidite ve mortaliteye sebep olurlar. Hasta ve yakınları işlemin potansiyel risklerinden işlem öncesinde detaylı olarak bilgilendirilmelidir. Perforasyon şüphelenilen hastalar işlem sonrasında cerrahi kliniğinde takip edilmelidir. Perforasyonun erken teşhis ve tedavisi klinik başarıyı ve uygulanacak cerrahi işlemin daha sınırlı olmasını sağlar. Girişimsel kolonoskopi sonrası gelişen perforasyonlar daha geç dönemde klinik bulgu verir. İatrojenik kolon perforasyonlarında altın standart kabul edilmiş bir tedavi yöntemi halen yoktur.