ÖZET
Amaç:
Apendikste görülen nöroendokrin hücre grupları, gastrointestinal sistemin diğer organlarında da görülen erken nöroendokrin hücre proliferasyonuna benzer proliferatif fenomen olarak tanımlanmaktadır. Nöroendokrin tümörler (NET) ise nadir olup, apendektomi materyallerindeki insidensi %0,3-0,6 arasında değişmektedir. NET’e eşlik eden farklı histolojik tümörlerden oluşan nadir apendisyel kollüzyon tümörler literatürde bildirilmiştir. Çalışmamızda nadir özellikli olguları da barındıran apendiks yerleşimli nöroendokrin neoplazi olgularımızın klinikopatolojik bulgularını literatür bilgileri eşliğinde sunmayı amaçladık.
Yöntem:
Çalışmamızda 2011-2020 yılları arasındaki apendektomi materyallerine ait kesitler gözden geçirildi. Nöroendokrin hücre hiperplazisi ve NET morfolojisine sahip olgular çalışmaya dahil edildi. Olguların demografik özellikleri, tümörlerin boyutu, lokalizasyonu, yayılımı, lenfovasküler, perinöral ve mezoapendiks invazyonları ile klinik takipleri değerlendirildi.
Bulgular:
İncelenen 4.433 apendektomili olgu içinde 10’u nöroendokrin hücre hiperplazisi ve 50’si (%1,1) NET tanısına sahipti. Kırk dört olgu grade 1, 6 olgu grade 2 idi. Ortalama tümör çapı 0,7 cm’di (0,1-2,5 cm). İki olguda tümör boyutu 2 cm ve üstündeydi. Olguların 36’sında tümör apekste, dokuzunda gövdede ve beşinde apeks + gövdede lokalizeydi. Tümör olguların 14’ünde submukozaya, 17’sinde kas dokusuna, 19’unda subseroza/mezoapendikse yayılım göstermekteydi. Üç olguda lenfovasküler inazyon saptandı. İki olgu kollüzyon tümör grubunda olup, düşük dereceli apendisyel müsinöz neoplazi ikinci tümör olarak saptandı. Klinik takipleri devam eden olgulardan ikisi eks oldu.
Sonuç:
Genellikle histopatolojik inceleme ile tanı alan NET’lerin oranı çalışmamızda literatürde belirtilen orandan hafif yüksekti. Çoğunluğu mikroskobik boyutta olan bu tümörlerin tespitinde doğru ve yeterli makroskopik örnekleme ile dikkatli mikroskobik inceleme önem taşımaktadır. Ayrıca çalışmamızda olduğu gibi, iki farklı tümör apendikste eş zamanlı yer alabilir.